August Huber - SABOR V (1947)
Büyük harpler, büyük icatlar doğurur. İkinci dünya harbi de, dünya ilim ve fenninde en büyük inkılabını atom ile yaptı. Bu yazıda, 1954 yılında atomun göstereceği harikalar hulasa edilmektedir.
Hakikaten fen, öylesine
dev adımlarla ilerliyor ki,
bu durum karşısında 1954
yılında ve gelecek yıllarda
neler göreceğimizi merak etmemek
imkansızdır.
Atomla uğraşan Amerikan alimlerine bakılırsa, merak edilen (yarın) veya yarınların çoktan başlamış bulunduğunu kabul etmek lazımdır. Bunlara göre, Amerika'da "Şimdiye kadar görülmemiş bir dünyanın doğuşu" artık tahakkuk etmiş sayılabilir. Yani, bir çoklarının en az kırk elli yıl sonra görülebileceğini hesapladıkları şeyler daha bu günden tahakkuk etmiştir.
Birleşik Amerikada Ellenton, Dunbarton, Jackson gibi kasabaların boşaltılarak yerlerine büyük bir "atomik imalathaneler merkezi" kurulmasına karar verilmiştir.
Yine Birleşik Amerika'da Los Alamos gibi, etrafı toplu, makineli tüfekli kuvvetlerle sımsıkı muhafaza altına alınmış bir çok gizli atom merkezleri faaliyet halindedir. Geceli gündüzlü çalışmalarla buralarda neler yapıldığını, 1954'ün dünyaya ne sürprizler hazırladığını bilmiyorsak da, insanlığa şaşkınlık verecek şeyler olduğunda da şüphe yoktur.
Bunlar arasında, şimdiden az çok bilinenler, yarının nelere gebe bulunduğu hakkında, kısa da olsa, bir fikir verebilir:
Mesela, insan eliyle yaratılmış cennet dedikleri Imperial Valley'de bugün, -görenlerin söylediklerine göre- tarlalarda geceleri, suni güneş ışığı altında çalışılmakta ve ekilen bitkiler, bir günde yetişmekte, sebzeler de makinelerle kendi kendine toplanıp, yıkanmakta ve soğuk hava tertibatlı kutulara, hiç insan eli değmeden yerleştirilip ambalajlanmaktadır. Yine aynı yerde, tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarının bile, biçimleri ve cesametleri değişmektedir. Bunlar da, adeta bir fabrikasyona tabi tutulmak suretiyle yetişmekte, etlerin beyaz kısımları arttırılmaktadır. Penicilline gibi bazı ilaçlarla civcivler, dokuz ayda büyüyüp yetişmekte ve kesilip yenecek hale gelmektedirler. Halbuki, tabii şekilde yetişmeleri üç yıldan aşağı olmamaktadır. Kasaplık hayvanlar da, etlerinin daha bol ve lezzetli olması için suni yapılmış sütle beslenmektedirler.
Yeni keşiflerle, hayatın her sahasındaki işleri makineler görmektedir. Tehlikeleri görüp sezen ve haber veren, resimleri ve tabloları aynen ve mükemmel şekilde kopya eden, hiç durmadan kendi kendine on beş kilometre dosdoğru giden makine adamlar (robotlar) yapılmış ve işletilmeye başlanmıştır.
Hele insanların, ruhen ve bedenen neye kabiliyetli olduklarını hiç yanılmadan ve kati şekilde tespit eden elektronik makinelere ne dersiniz? Bu makineler insanın düşünce ve duygularını en mahrem temayüllerine kadar her hususiyetini mükemmelen okumaktadırlar. Böylece, her insanın hangi sahalarda daha çok başarı gösterebileceği tespit edilmek suretiyle enerjinin israf olmaması sağlanmaktadır.
Sür'at bahsinde de, yarınki dünyada sür'at, bugünkü ile kıyaslanamayacak kadar çok olacaktır. Kozmik şuaların insanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerindeki tesirini incelemek maksadıyla sinek, fare, mikrop gibi şeylerle doldurulup, 400 metre yüksekliğe fırlatılan füzeler de vardır.
Fakat, bu gibi yeniliklerin yapıldığı yerler şimdiki halde çok gizli tutulmaktadır. Bunun sebebi de, henüz tecrübe safhasında bulunan bazı keşiflerin tehlikeli durumlar ihdas etmesidir. Mesela, plütonyum tasfiyehanelerinin yakınında bulunan Ichland kasabasında hiç kimse sokakta veya tarlada, ne olursa olsun, yerde bulduğu şeylere kat'iyen el sürmez. Zira, bütün bu bölge, baştan başa, civardaki plütonyum madenlerinin tesiri ile radyoaktiviteye bulaşmış durumdadır.
Kısacası, bu gidişle, şimdi ye kadar kendine mahsus bir hayatı, bir duyuşu ve düşüncesi bulunan insanın yerine; yeni icatlarla bambaşka ve yepyeni bir insan tipinin geçeceği uzaktan uzağa görünmeye başlamıştır. Allah'ın yarattığı insanın, bundan sonraki atom devrinin çeşitli tehlikelerine kendisini maruz bırakmaması gerektiği için atomun tesirine dayanabilecek kabiliyette olan robotlar insan yerine iş görecek, çalıştırılacaktır.
Artık, hedefini kendi kendine gidip bulan robotlar bile yapılmaktadır. Bazı ilim adamlarının düşüncesine göre, hakiki insanın hayatını atomik tesirlerden korumak için, meydana çıkması mukadder ve zaruri olan makine insanlar neslinin, yani robotların duyguları ve beyinleri de bulunacak, hem de bunların her hassası hakiki insandan daha kuvvetli olacaktır.
Bu ilim adamlarından Albert Ducrocq bu konuda, aynen şöyle demektedir:
"954 Dünyasında Neler Görülecek?", Tarih Dünyası, Sayı 8, 1950, Cilt I, ss.336-337.
Atomla uğraşan Amerikan alimlerine bakılırsa, merak edilen (yarın) veya yarınların çoktan başlamış bulunduğunu kabul etmek lazımdır. Bunlara göre, Amerika'da "Şimdiye kadar görülmemiş bir dünyanın doğuşu" artık tahakkuk etmiş sayılabilir. Yani, bir çoklarının en az kırk elli yıl sonra görülebileceğini hesapladıkları şeyler daha bu günden tahakkuk etmiştir.
Birleşik Amerikada Ellenton, Dunbarton, Jackson gibi kasabaların boşaltılarak yerlerine büyük bir "atomik imalathaneler merkezi" kurulmasına karar verilmiştir.
Yine Birleşik Amerika'da Los Alamos gibi, etrafı toplu, makineli tüfekli kuvvetlerle sımsıkı muhafaza altına alınmış bir çok gizli atom merkezleri faaliyet halindedir. Geceli gündüzlü çalışmalarla buralarda neler yapıldığını, 1954'ün dünyaya ne sürprizler hazırladığını bilmiyorsak da, insanlığa şaşkınlık verecek şeyler olduğunda da şüphe yoktur.
Bunlar arasında, şimdiden az çok bilinenler, yarının nelere gebe bulunduğu hakkında, kısa da olsa, bir fikir verebilir:
Mesela, insan eliyle yaratılmış cennet dedikleri Imperial Valley'de bugün, -görenlerin söylediklerine göre- tarlalarda geceleri, suni güneş ışığı altında çalışılmakta ve ekilen bitkiler, bir günde yetişmekte, sebzeler de makinelerle kendi kendine toplanıp, yıkanmakta ve soğuk hava tertibatlı kutulara, hiç insan eli değmeden yerleştirilip ambalajlanmaktadır. Yine aynı yerde, tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarının bile, biçimleri ve cesametleri değişmektedir. Bunlar da, adeta bir fabrikasyona tabi tutulmak suretiyle yetişmekte, etlerin beyaz kısımları arttırılmaktadır. Penicilline gibi bazı ilaçlarla civcivler, dokuz ayda büyüyüp yetişmekte ve kesilip yenecek hale gelmektedirler. Halbuki, tabii şekilde yetişmeleri üç yıldan aşağı olmamaktadır. Kasaplık hayvanlar da, etlerinin daha bol ve lezzetli olması için suni yapılmış sütle beslenmektedirler.
Yeni keşiflerle, hayatın her sahasındaki işleri makineler görmektedir. Tehlikeleri görüp sezen ve haber veren, resimleri ve tabloları aynen ve mükemmel şekilde kopya eden, hiç durmadan kendi kendine on beş kilometre dosdoğru giden makine adamlar (robotlar) yapılmış ve işletilmeye başlanmıştır.
Hele insanların, ruhen ve bedenen neye kabiliyetli olduklarını hiç yanılmadan ve kati şekilde tespit eden elektronik makinelere ne dersiniz? Bu makineler insanın düşünce ve duygularını en mahrem temayüllerine kadar her hususiyetini mükemmelen okumaktadırlar. Böylece, her insanın hangi sahalarda daha çok başarı gösterebileceği tespit edilmek suretiyle enerjinin israf olmaması sağlanmaktadır.
Sür'at bahsinde de, yarınki dünyada sür'at, bugünkü ile kıyaslanamayacak kadar çok olacaktır. Kozmik şuaların insanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerindeki tesirini incelemek maksadıyla sinek, fare, mikrop gibi şeylerle doldurulup, 400 metre yüksekliğe fırlatılan füzeler de vardır.
Fakat, bu gibi yeniliklerin yapıldığı yerler şimdiki halde çok gizli tutulmaktadır. Bunun sebebi de, henüz tecrübe safhasında bulunan bazı keşiflerin tehlikeli durumlar ihdas etmesidir. Mesela, plütonyum tasfiyehanelerinin yakınında bulunan Ichland kasabasında hiç kimse sokakta veya tarlada, ne olursa olsun, yerde bulduğu şeylere kat'iyen el sürmez. Zira, bütün bu bölge, baştan başa, civardaki plütonyum madenlerinin tesiri ile radyoaktiviteye bulaşmış durumdadır.
Kısacası, bu gidişle, şimdi ye kadar kendine mahsus bir hayatı, bir duyuşu ve düşüncesi bulunan insanın yerine; yeni icatlarla bambaşka ve yepyeni bir insan tipinin geçeceği uzaktan uzağa görünmeye başlamıştır. Allah'ın yarattığı insanın, bundan sonraki atom devrinin çeşitli tehlikelerine kendisini maruz bırakmaması gerektiği için atomun tesirine dayanabilecek kabiliyette olan robotlar insan yerine iş görecek, çalıştırılacaktır.
Artık, hedefini kendi kendine gidip bulan robotlar bile yapılmaktadır. Bazı ilim adamlarının düşüncesine göre, hakiki insanın hayatını atomik tesirlerden korumak için, meydana çıkması mukadder ve zaruri olan makine insanlar neslinin, yani robotların duyguları ve beyinleri de bulunacak, hem de bunların her hassası hakiki insandan daha kuvvetli olacaktır.
Bu ilim adamlarından Albert Ducrocq bu konuda, aynen şöyle demektedir:
Bizzat robotların kontrolü altında bulunacak bir hidroelektrik santralinin enerjisiyle, robotlardan meydana gelmiş bir millet mükemmelen faaliyette bulunabilir. Bunlar, kendilerine mahsus usullerle alacakları emirlere göre, her işi, hatta bir fabrikayı, bir daireyi idare etmek gibi işleri dahi pekala yapabilirler. Hatta, makineler bile yapıp kurabilirler. 1953 yılının ilk aylarında Amerikalı bir mühendis, tıpkı kendisi gibi bir robot yapabilen bir robot icat etmiştir.
"954 Dünyasında Neler Görülecek?", Tarih Dünyası, Sayı 8, 1950, Cilt I, ss.336-337.
954 Dünyasında Neler Görülecek?
Reviewed by Tarih ve Felsefe
on
14.4.17
Rating: